26 Nisan 2017 Çarşamba

ÇOCUKLARIMIZIN OYUN ARKADAŞLARINI YAKINDAN TANIYALIM





Herkese iyi akşamlar ☺bu akşam sizlere sosyal medyadan televizyonlardan mutlaka duyduğunuz resimlerini gördüğünüz amigurumi'den bahsedeceğim Japon kökenli bir kelime olup Ami (tığ veya şiş ile yapılmış) ve nuigurumi (içi doldurulmuş oyuncak ) kelimelerinden türeyen örgü örenlerin de iyi bildiği sık iğne tekniğinin oyuncağa uyarlanmış halidir. ☺ bu işi profesyonelce yapıp miniklerin hayallerine ortak olan oyuncaklar ortaya çıkaran hayal güçlerini geliştiren kişiler var.Bu kişilerden biriyle tanıştıracağım sizi kendisinin bir instagram hesabı vardır dilerseniz buradan diğer oyuncaklara göz atabilir ve kendisini tanıyabilirsiniz ☺Ben geleyim asıl konuya bu oyuncakların diğer oyuncaklardan farkı nedir öncelikle benim açımdan en önemli özelliği yıkanabilir olması ve örgü şeklinde olduğu için diğer oyuncaklara kıyasla çok daha sağlıklı olması kesinlikle gelelim gelişimsel açıdan faydalarına;

22 Nisan 2017 Cumartesi

MUTLU BİR ÇOCUKLUK ONLARINDA HAKKI

Herkese merhaba ☺herkesin bildiği üzere yarın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı neden bugünden yazdığımı yazıyı okuduğunuzda anlayacaksınız benim bayram dendiğinde aklıma şenlikler eğlenceler şiir okuyan çocuklar gelir  hatırlıyorum küçüklüğümde bende çok heyecanlanırdım o gün annemle stada bayram izlemeye giderdim bir elimde bayrak bir elimde pamuk şekeri heyecanla   ama ne yazık ki tüm çocuklar eşit şartlarda gelmiyor dünyaya bu 23 Nisanda aynı coşku aynı heyecan yok benim içimde etrafımızda ki olaylara şahit oldukça küçücük masum yüreklerin öldüğünü öldürüldüğünü gördükçe çocukluğunu yaşama fırsatı olmadan büyümek zorunda kalan çocuklara tanıklık ettikçe kalmıyor hiçbir coşku içimde.Sizden ricam bu yazımı kesinlikle siyasi veya başka bir şekilde değerlendirmeyin lütfen ben sadece insanım ve söz konusu olanlar
tamamen masum olan çocuklar onların hiçbir şeyden haberi yok hiçbir şeyi savunmuyorlar onlar sadece yokluk yaşıyorlar acı yaşıyorlar bir çocuğun yaşamaması gereken ne varsa hepsini yaşıyorlar kimisi küçücük yaşında çalışmak zorunda kalıyor kimisi anne babasını tanımıyor bile kimisinin küçücük bedeni bu ağır şartları kaldıramıyor bile.Bizler çocuklarımız en iyi eğitimi alsın, en iyi kıyafetleri giysin, tatmadığı bir sebze meyve kalmasın diye çabalarken onlar sadece hayatta kalmaya çalışıyorlar.Bu konuda o kadar hassasım ki evet biliyorum zaten hassas bir konu fakat konu çocuklar onların mağduriyeti onların acısı böyle olunca üzerimde sorumluluk hissediyorum eğer ileride etkili bir eğitimci
olacaksam her daim her yerde bahsetmeliyim bu konulardan normalmiş gibi davranmamalıyım elimden geleni yapmalıyım sizlerde öyle her birey üzerinde sorumluluk hissetmeli bir çocuk kazanabilirsek kar değil mi bizler için etrafınızda çalışan (işçi) çocuklar gördüğünüzde yardıma muhtaç çocukları fark ettiğinizde yakınınızda bulunan bir kuruma (Aile ve sosyal politikalar bakanlığı olabilir, vakıflar, dernekler  olabilir) lütfen bildirin.Son olarak çocuklarımızı da bu konuda bilinçlendirmeliyiz paylaşmayı öğretmeliyiz merhameti aşılamalıyız yardım muhtaç bir arkadaşının neler hissedebileceğini çocuğa anlatmalıyız.Amacımız büyüseler de hala aynı temizlikte aynı saflıkta yani aynı gözle bakabilen çocuklar yetiştirmek olmalı(Bir vakfın tanıtım filminde duymuştum)Okuyan herkese çok teşekkür ederim ☺

18 Nisan 2017 Salı

BİLİNÇLİ VE DUYARLI BİREYLER YETİŞTİRMEK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ ?

Herkese merhaba ☺uzun zamandır yazamıyordum ama artık nihayet yeniden yazmaya başladım.Bugün sizlere bilinçli ve duyarlı bireyler yetiştirmek için neler yapabiliriz bunlardan bahsetmek istiyorum.Tamamen kendi gözlemlerime fikirlerime ve görüşlerime dayanarak bahsedeceğim bu konudan nacizane fikirler vereceğim bu konuda çok değerli yazılar yazan uzmanlarımız zaten bulunmakta ben sadece sizlerle gözlemlerimi ve görüşlerimi paylaşmak istiyorum okuduğunuz için şimdiden teşekkür ediyorum ☺haydi başlayalım o zaman Şimdi öncelikle şöyle başlayalım bilinçli olmak ve duyarlı olmak ne demektir? bizlerde bu özellikler var mı çocuğumuzdan istiyoruz? bu soruları cevaplamalıyız önce.Bilinçli olmak en genel anlamda “farkındalık” demektir. Canlı varlıkların kendilerinin ve çevrelerinde olan olayların farkında olmasıdır.Peki duyarlı olmak oda her şeye karşı duyarlı olmaktır, acı çeken bir hayvan görünce acısını dindirmek için bir şey yapmaktır.Üzülen biri gördüğünde onu mutlu etmek için çabalamaktır.Bunlar teknik tanımlar peki biz bunları çocuklarımıza nasıl kazandırmalıyız? Kesinle yaparak ve yaşayarak kazandırabiliriz çocuğumuzu karşımıza alıp yavrum bilinçli ve duyarlı olmak önemlidir sende öyle bir insan olmalısın ona göre davran dediğimizde ne anlar çocuk? nereden bilebilir nasıl davranacağını? Ebeveynler olarak hayatımızın günlük akışı içerisinde bunları yerleştirdiğimizde çocuklar zaten bizlerden görerek kendileri de uygulamaya geçerler.Örneğin; bir çocuk arkadaşı üzüldüğünde onu dert edinip mutlu etmeye çalışmalıdır veya yere çöp atan biri gördüğünde bundan rahatsız olmalıdır evet bunlar belki klişe örnekler ama çocuklar böylelikle bilinçli ve duyarlı olmaya başlarlar.Anne babaları olarak yere çöp atmamalıyız dedikten sonra atarsak canı yanmış üzülen veya yardıma muhtaç biri gördüğümüzde yokmuş gibi davranırsak çocuklarımızdan bilinçli bireyler olmalarını beklemek hata olur.Bir hafta sonunuzu çevre temizliğine ayırabilirsiniz gerekli hijyen önlemlerini aldıktan sonra beraber çevredeki çöpleri toplayabilirsiniz  bu çocuğunuzda çevre bilincini oluşturacak faaliyetlerden sadece bir kaçı.
Sadece çevre alanında değil her anlamda bilinç ve duyarlılık kazandırmalıyız çocuklarımıza böylelikle çok güzel nesiller yetiştirmiş oluruz çevresini seven onu koruyan etrafındaki yardıma muhtaç insanları fark eden merhamet ve empati yeteneği gelişmiş bireyler olur her biri.Eminim tüm anne babaların istekleri de  bu yöndedir zaten.Yapacağımız hasta ziyaretleri çocukların anneanne/babaanne/dedeleriyle geçirecekleri zamanlar yolda yaralanmış bir hayvan gördüğünüzde beraberce alıp veterinere getirmek de duyarlı olmaları yönünde yapılabilecek faaliyetlerdir.Değer verip okuduğunuz için teşekkür ederim.☺

Beni instagramda takip etmek isterseniz:Her Çocuk Ayrı Bir Dünya
Pinterestte takip etmek isterseniz:Betül Yaşar
Google + takip etmek isterseniz:Betül Yaşar

7 Nisan 2017 Cuma

BENİM DÜNYAM / HAYALLERİME BİR ADIM DAHA YAKINLAŞABİLMEK İÇİN

Merhaba herkese iyi akşamlar sınavlarının sunumlarının ve stajının yoğunluğu altında kalmış bir Betül var karşınızda yeni bir konuyla karşınızda olmak isterdim lakin bu yoğunluk izin vermiyor beni takip eden okuyan herkes çok değerli benim için bu sürede sorumlu hissediyorum kendimi size karşı her yazmadığım gün ihmal etmiş hissediyorum kendimi burası için çok güzel hayallerim var benim tüm bunları düşünerek yazmaya karar verdim zaten ileride velilerime kim bilir belkide danışanlarıma en başından nasıl azimle adım adım ilerlediğimi göstereceğim çok güzel bir yer olacak benim için şimdilerde yazamıyorum ama her şey hayallerime yaklaşmak için bende  en azından böyle bir paylaşımla kendi halimi anlatmış olurum diye düşündüm.Yaşadığım yoğunluktan bıktım mı? tabiki  hayır çünkü her biri beni asıl hedefime yakınlaştırıyor bana deneyim fırsatı sunuyor tek dezavantajı sizlerden uzak kalmam ama kısa bir süre yaklaşık bir hafta kadar sonra daha rahatlamış olacağım teşekkür ederim değer verip okuduğunuz için sevgiler 💞

2 Nisan 2017 Pazar

OTİZM BİR EKSİKLİK DEĞİL FARKLILIKTIR LÜTFEN DUYARLI OLALIM FARKLILIKLARI BERABER FARK EDELİM

         
Herkese merhaba ☺mutlu pazarlar bugün 2 nisan Dünya Otizm Farkındalık günü sizlerle otizmin ne olduğunu nedenlerini tedavisini vs. tıbbi şeyleri paylaşmayacağım sadece onları ve ailelerini anlamanızı rica edeceğim empati yapmanızı ve ailelerin neler hissedebileceğini paylaşmanızı isteyeceğim.Bugün her yerde bu konuyla ilgili yazılar bulabilirsiniz otizmin ne olduğu sebeplerini tedavilerini vs. ama sadece bugün 3 nisan olduğunda ne yazık ki herkes unutmuş olacak öncelikle hepimizin otizmin bir eksiklik değil farklılık olduğunu kabul etmesi ve duyarlı yaklaşması gerekiyor çevremizde özel bir çocuk gördüğümüzde bu sadece otizm olmayabilir ona farklı olduğunu hissettirmememiz gerekir sorularımızla ebeveynlerini bunaltmamamız gerekir en önemlisi anlamamız empati yapıp neler hissettiğini düşünmemiz gerekir sağ taraftaki görselde otizmli bir çocuğun ağzından anlatılmış her şey tüm bunlara hassasiyet gösterirsek çok daha güzel olur her şey.Bir kitap tavsiyesinde bulunmak istiyorum size adı Kırmızı Buğday yazarı Berrin Ergüç Berrin Ergüç otizmli çocuk Selmin'in ablasının ağzından anlattığı sürükleyici öyküde çocuk dünyasına özgü mizah ile ailelerin hayatını altüst edebilen bir soruna umut veren bir yaklaşım sunuyor. Her çocuk gibi Selmin'in de insan ilişkilerinden ve yakınlıktan beslenerek ilerlemesini görmek, çevresindekilerin onunla beraber gelişimini izlemek otizmin 'sıradan' bir rahatsızlığın ötesinde herkesin hayatı için taşıdığı anlamı gösteriyor. Yayınevi Yuka Kids Sayfa Sayısı 96 Keyifli okumalar herkese bir sonraki yazıda görüşmek üzere